Eğitim-Sen Giresun Şube Başkanı Muhammet Sarı, deprem bölgesindeki gözlemlerini paylaştı. Malatya'ya gittiklerini ifade eden Giresun Şube Başkanı Muhammet Sarı, "Bildiğiniz üzere Memur Sen Giresun ailesi olarak hijyen malzemesi ağırlıklı yardımlardan oluşan tırımızı teşkilatımızla birlikte Malatya iline götürerek oradaki depremzede kardeşlerimize ellerimizle ulaştırdık. Giresun'dan yola çıktığımız andan itibaren devletimizin bütün kurumları ile depremzedelerimiz için seferber olduğuna ve halkımızın da yarış içinde bölgeye iyilik için koşturduğuna şahit olduk.Giresun plakalı yüzlerce resmi ve özel araç, yol kenarlarında vatandaşlarımıza götürülsün diye istiflenmiş odun çuvalları, merkez ve ilçe belediyelerinin araçları, iş makineleri, yerel otobüs firmalarının onlarca otobüsü tek bir amaç için yollara düşmüştü: Biz kardeştik ve kardeşimiz dardaydı. Zor mevsim şartlarında Karayolları ekiplerimiz bölgeye giden yolların açık kalması için var gücüyle sahadaydı. Malatya iline ulaştığımızda çadır kentlerin kurulduğuna ve hem askerimiz hem de polisimiz tarafından tüm güvenlik tedbirlerinin alındığına şahit olduk." açıklamalarında bulundu.
BABALA VE AHBAP'I ÜSTÜ KAPALI HEDEF ALDI
Ahbap Derneği ve Babala'yı da üstü kapalı bir şekilde eleştiren Başkan Sarı, "Enkazlarda isimsiz kahramanlar destan yazmaya devam ediyordu. Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi önüne kurulan AFAD koordinasyon merkezindeki yetkili; “Buraya ulaşan ilk tır Şebinkarahisar’dan geldi.” dediğinde gözlerimiz gururla bir kez daha yaşardı. Gerçekten Giresun’umuz en az bir büyükşehir kadar yardımı bölgeye elleriyle ulaştırdı. Bütün ülke tek vücut olmuş birlik beraberlik destanı yazarken, devlet tüm gücünü sahaya yansıtmışken "babalarının" stüdyolarında sanal şovlar yaratan, "ahbap" çavuş ilişkileri ile devletin gücüne gölge düşürmeye çalışan sözde muhalif sürüsünü bir kez daha karşımızda gördük. Böyle bir günde de olmaz - yapmazlar dediğimiz ne varsa maalesef yaptılar. İdeolojik şizofrenleri yine atak yaptı ve algı operasyonu savaşına tutuştular." şeklinde konuştu.
MEŞREBİ BOZUKLAR DİYEREK TEPKİ GÖSTERDİ
Ahbap ve Babala'ya yönelik üstü kapalı eleştirilerine Tiktok kullanıcılarını da ekleyen Başkan Muhammet Sarı, "Aziz milletimiz, feraset sahibi halkımız, bu meşrebi bozuklarla olan hesabını yarına bırakacak ama yanlarına bırakmayacaktır. Bizler sahada canhıraş şekilde çalışan sarıklı cübbeli amcaları gördük ama o ışıklı klavye şövalyelerini göremedik. Espiye, Piraziz, Görele’den toplanıp gelen, bir çadırda nöbetleşe uyuyarak yardım dağıtan genç delikanlıları gözlerimiz yaşararak izledik ama mitolojik "bilgelik" tanrılarını, tiktok "sanatçılarını" göremedik. Yardım malzemelerini önüne serdiğimiz depremzede ablaların bu bana yeter ihtiyacı olan alsın dediğine şahit olduk ancak yağma var devlet yok diyen provokatörleri göremedik. Çoluğunu çocuğunu arkada bırakarak yardıma koşan kardeşlerimizin ayaklarındaki botları bile paylaştıklarını gördük ama rezidans stüdyolarında "babalara gelenleri" ve sözüm ona "sanatçı" dostlarını göremedik. Bu ayazın, bu kara kışın sonunda Allah'ın inayetiyle üzerimize yeniden bahar doğacaktır elbet." açıklamalarında bulundu.
BAŞKAN MUHAMMET SARI'DAN TEHDİT GİBİ AÇIKLAMA
Görülecek hesapları olduğunu dile getiren Başkan Muhammet Sarı, açıklamalarını şöyle tamamladı: "O bahar geldiğinde yalan yanlış haberlerle sırf devleti sıkıştırmak, siyasi çıkar elde etmek adına enkazlardaki canları hiçe sayan, şehirleri kaosa sürükleyen güruh ile görülecek hesabımız var. Bürokrasinin çetrefilli yollarını yardım toplama kampanyalarımızın önüne bir duvar gibi örenlerle görülecek hesabımız var. Bu milletten görünüp de aslına nesline düşmanlık eden medya popülizmi hastalığına tutulmuş kanı bozuklarla görülecek hesabımız var. Ama bunu geriye bırakarak yardım etmeye devam edeceğiz. Elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Milli birlik ve beraberlik ruhuyla kenetleneceğiz. Yaralarımız, berelerimiz mutlaka iyileşecektir. Manevi bir imtihandayız ama bu imtihandan alnımızın akıyla çıkacağız. Hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine inanıyoruz. Sarsıldık fakat düşmeyeceğiz. Deprem bölgesinde halkımızla milletimizle bir kez daha gurur duyduk. Giresun'umuzda bir kez daha gurur duyduk. Milletimiz var olsun, devletimiz var olsun.. Bu da kendime not olarak burada dursun. Vesselam..."